Yeryüzünün ıslahı için sen seçildin öğretmenim. Kıyamete kadar sürecek öğreticilik serüvenin Ademle başladı. Musa ile kölelikten özgürlüğe, İbrahim ile ilah olarak sadece Allah’a, Muhammed (as)’ın “oku” emriyle başlayıp, insanlığın dirilmesine, cehaletin ise yok olmasına vesile olan sensin öğretmenim . Senin önüne boş olarak gelen insanın zihin dünyası, seninle şekillendi öğretmenim. Her seferinde insanlığa hizmet etsin diye nice iyi insan yetiştirdin. Kimisi dünyayı gül bahçesi yaptı, kimisi ise diken. Kimisi insanlığa su verdi kimisi kan ve gözyaşı. Oysa sen hep iyi insan yetişsin diye çabaladın.
Her evin doğal bir üyesi, her çocuğun kahramanı oldun. Çocukların kalbindeki yerin, anne ve babalarından daha öncelikli oldu. Sen en uzak yolların, elektriğin, telefonun olmadığı kendilerinden başka insan tanımayan ve kendilerinden başka bir yabancı olmayan köylerde, mekanlarda dışardan ama onların içinden birisiymiş gibi dertlerine derman olmaya çalıştın öğretmenim. Ellerin belki de bir çocuğun elleriyle ilk defa üşüdü ve bir çocuğun elleri belki de ilk defa avuçlarının sıcaklığında ısındı. Annesi ya da babası olmayan yetim çocukların, eksik yanlarının dayanağı oldun sen öğretmenim. Saçların da okşanacağını senden öğrendi çocuklar öğretmenim. Ellerinde tezek ama içlerinde tertemiz yürek taşıyan çocuklar için ellerin, ilk defa soba yakamaya çalıştı ve belki de bir oduna, bir tezeğe ilk defa dokundu. Bazen acemiliğe gelip kendini yaktığın bile oldu. Çok sert kış günlerinde karbon monoksit gazıyla derin bir ölüm sessizliğine bürünen de sendin öğretmenim. Hava karardıkça, gece ilerledikçe sessizliğin ve yalnızlığın yoldaşlığıyla sokulursun gecenin koynuna. Geceye hep derin ve hüzünlü iç çekişlerle girersin, sabah çocukların gözlerinin içindeki gülümseyişle yeniden başlarsın huzura, umuda. Çocuklar belki de ilk defa gözlerinin içinde senin gülüşüne şahitlik etti öğretmenim. Ve çocuklar senin yüreğindeki sevgiyi her hissettiklerinde, sende gelecekteki ufuklarını gördüler. Seninle açıldı onların uzak çamurlu karlı yolları şehirlere, seninle tanıdılar şehirlerin korkulacak bir yer olmadığını ve kendilerinden başka insanlarla arkadaş olmayı.
Çocuklar haziranda tatile senden ayrılarak hüzünle girerler, eylülde seninle yeniden gülmeye başlarlar öğretmenim. Çocuklar insanlığa ve ülkesine hizmet etmeyi öğrensin diye en yakınlarının gitme dedikleri halde, “gitmeliyim” diyen de sendin öğretmenim. Gittiğin yerlerde öğrettiğin her kelimeyi, canınla ödeyen de sendin öğretmenim. Bir gece ansızın kapını çaldıklarında, eşinin ve çocuklarının gözleri önünde öldürülen de sendin öğretmenim. Gitmediğin yer senin değildir. Orada bir köy var uzakta, gitmemekte gelmemekte o köy, o okul, o çocuklar ve o insanlar bizimdir demeden, hiç kimsenin gitmediği zamanlarda çantanda bilgi, sevgi ve insanlıkla gittin ve sen açtın kapılarını öğretmenim. Köyün, mahallenin, toplumun her şeyini bilmek ve cevap vermek zorunda olan bilirkişisi de sensin öğretmenim. Kendi yakınlarına dahi derdini anlatamayanların dertlerini dinleyen, elinden geldiğince derman olmaya çalışan da sensin öğretmenim. Kendi çocuklarından çok öğrencilerini düşünen, onların eğitimleriyle ilgili gecesini gündüzüne katan, yeter ki adam olsunlar, hizmet etsinler diye çabalayan da sensin öğretmenim. Bunca gayrete rağmen sınıfında tehdit edilen, darp edilen ve bıçaklanan da sensin öğretmenim. Birileri bir şeye kızacakları zaman ilk günah keçisi hep sen olursun öğretmenim. Gönül rahatlığıyla tamamladığın eğitim öğretim dönemini, çocuklarla vedalaşıp anne babanın ve sevdiklerinin yanına dönmek için çıktığın yolda, önü kesilen, arabası yakılan ve bir nehirde günler sonra cesedine rastlanan da sensin öğretmenim.
Emeğin renklerini harflerle, sözcüklerle ilmek ilmek ördün öğretmenim. Aldığın parayı helal ettirmek için acaba bugün bir öğrenci eksik bir şey öğrendi mi diye vicdan azabı çeken de sensin öğretmenim. Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum sözü salon süslemelerinden öteye geçmedi öğretmenim. Öğretmenlik kutsal bir meslek sözü de senin vicdanından dışarı çıkmadı öğretmenim.
Yine de öğretmenim bir toplum kurtulacaksa, karanlıktan aydınlığa çıkacaksa ve en doğru yolu yürüyecekse seninle olacak öğretmenim. İnsanlık bilginin depolanmasını değil, kullanılmasını seninle sağlayacak öğretmenim. Yeryüzünün ıslahı dün olduğu gibi bugün de seninle olacak öğretmenim. Senin bir şarkın olmalı ve sen bu şarkını insanlık için söylemelisin öğretmenim. Tarih, kültür, edebiyat ve şiir seninle yeniden anlam bulacak. Şehirler, caddeler, sokaklar ve mekanların kimliği seninle anlam kazanacak. Empati, saygı, sevgi, ahlak ve iyi olmak seninle özdeşleşsin öğretmenim. Yeniden ortak bir vicdan, ortak bir akıl ve ortak bir yaşam kurulacaksa bu seninle olmalı öğretmenim. İnsanlığı zihni sömürüden kurtararak, insana eşrefi mahlukat olma vasfını yine sen öğreteceksin öğretmenim. Senin derdin bordrolara sıkışmış, maaş, ek ders gibi gösterilse de senin asıl derdin insandır öğretmenim. Sadece bugün değil her gün senin günün olsun öğretmenim.
Öğretmenler gününe ithafen