Sitemize gelen yorumlardan genel olarak 1 yıldan az sürelerine karşılık emekli ikramiyesi ödenmesinin haksızlık olduğunu, bu sürelerde görev yapmalarına ve SGK prim kesintilerinin yapılmasına rağmen bu sürelerin emekli ikramiyesi hesabına dahil edilmediğini belirtmektedirler. Sitemizde zaman zaman değerlendirmesini yaptığımız bu konuyu tekrar gündemde tutmak maksadıyla değerlendirmekteyiz.
11 ay 29 gün hizmete neden ikramiye ödenmez?
1 yıldan az sürelere, yani 11 ay 29 gün hizmet süresi 1 yıldan 1 gün dahi eksik olması halinde emekli ikramiyesi ödemesi yapılmamakta, bu durum da memurların hizmet yapmalarına rağmen 1 yıla karşılık gelen emekli ikramiyesi tutarından mahrum kalmalarına yol açmaktadır.
Emekli ikramiyesi, memurlar için emekli aylığı bağlandığı zaman kazanmış oldukları bir tutardır. Sosyal güvenlik kanunlarından olan 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanunu içerisinde bu hususu düzenleyen bir madde hükmü vardır.
5434 sayılı Kanun Madde 89 hükmü şu şekildedir:
"Hizmet sürelerinin tamamı bu Kanun ve/veya 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun geçici 4 üncü maddesi kapsamında geçenlerden emekli, adi malullük veya vazife malullüğü aylığı bağlanan veyahut toptan ödeme yapılan asker ve sivil tüm iştirakçilere, her tam fiili hizmet yılı için aylık bağlamaya esas tutarın bir aylığı emekli ikramiyesi olarak verilir."
Hükmün yorumu:
Emekli ikramiyesi memurların almakta oldukları görev aylıklarına bağlı bir ödeme olmayıp, aylık bağlamaya esas tutarın bir aylığı, yani memurların çalışırken Sosyal Güvenlik Kurumu kesintilerine tabi tutulan tutar üzerinden yapılan bir ödeme şekli oluyor.
Emekli ikramiyesi ödeme tutarında da her tam fiili hizmet yılı esas alınıyor.
Emekli ikramiyesi, her tam fiili hizmet yılı ile sınırlı olarak bu görevlerden ayrıldıkları tarihteki emeklilik keseneğine esas aylık tutarları üzerinden hesaplanarak ödenir.
Peki, Sosyal Güvenlik Kurumu prim kesintileri her ay yatırılmış olan tam yıldan az sürelere neden ikramiye verilmez.
Bu konuyu açıklamak için 5434 sayılı Kanunda bakılması gereken üç madde bulunur. Birincisi 5434 sayılı Kanun Madde 41, İkinci Ek Madde 70 ve üçüncü ve en önemli olarak ve tam bir ifadeyle de Madde hükmü 89 dur.
Madde 41 kuralında aylık bağlanmasında;
Aylık bağlanmasında 657 sayılı Devlet Memurları Kanunundaki gösterge ve ek göstergelerin esas alınması gerektiği,
Esas alınan bu unsurlar sonucu bulunan rakamlarında memur maaş katsayısı ile çarpılması sonunda bulunacak tutarın hizmet süreleri toplamı üzerinden hesaplanarak ödenecek aylığın bulunacağını, ayrıca önemli olan noktası da bir tam yıldan az sürede olsa bu sürelerin bulunacak aylık tutarlarına ekleneceğini, belirtmektedir. Dolayısıyla ikramiye ödemesinde farklı olarak emekli aylığı tutarında 1 yıldan az hizmet süresi dikkate alınmaktadır.Ek Madde 70 kuralında da bağlanacak olan aylık ve emekli ikramiyesi hesaplanmasında Taban aylık katsayısının, kıdem aylığı gösterge rakamının ve ek gösterge rakam aralığına göre ayrı ayrı belirlenen yüzde oranlarının da Sosyal Güvenlik prim kesinti oranlarına dahil edileceği belirlenmiştir.
Emekli ikramiyesinin küsuratlı aylar dışında tam yıllara karşılık ödeneceğini belirleyen en önemli madde hükmü ise Madde 89 hükmüdür.
Bu hükümler bağlamında, emekli ikramiyesi ödenmesinde fazla bir gerekçe olmaksızın küsuratlı ayların dışlanması, yani memurların çalışmış olmalarına ve Sosyal Güvenlik Kurumu kesintileri ödenmiş olmasına rağmen bu sürelerin emekli aylıklarının hesabında dikkate alınmasına rağmen emekli ikramiyesi hizmet hesabına dahil edilmeyerek emekli ikramiyesi verilmemesi hakkaniyete uygun olarak normal görünmemekte, esasında bir çelişki de ortaya çıkarmaktadır.
Genel değerlendirmemiz;
Nasıl ki, emekli ikramiyesi ödemelerinde üst tavan 30 yılla sınırlandırılmış iken, bu sınır Anayasa Mahkemesince iptali neticesinde yapılmış olan kanun değişikliği ile kaldırılmıştır. Aynı şekilde artık güncelliğini yitiren konulardan olan tam yıldan az sürelerin de, emekli ikramiyesi ödenecek hizmet hesabının içerisine alınmasının doğru olacağını değerlendirmekteyiz. Bir anlamda kıdem tazminatı ödemelerinde gün hesabıyla kıdem tazminatı nasıl ödeniyorsa gün olarak emekli ikramiyesinin de ödenmesi ve bu konuda da yasal bir değişiklik yapılması gerektiğini değerlendirmekteyiz.